top of page
Search

Mindfulness üzerine!

  • Pınar Çoruk
  • Oct 12, 2019
  • 3 min read


Hadi meditasyona!

Mindfulness modern eğitmeni olduğumu duyan herkesin sorusu “Nedir bu mindfulness?” Bu ara oldukça revaçta olan bir konu, eminim sizin de sürekli önünüze çıkıyordur. Bense bu kavramı öğretiyi bir çırpıda anlatmakta zorlanıyorum. Bu öğreti üzerine yazılmış binlerce kitap var ve bu kitaplar sayfalarca bu öğretiyi anlatırken ben nasıl bir çırpıda anlatayım ki…


Kavramı anlamaktaki ilk engel bu öğretinin adı sanırım, çünkü maalesef Türkçe tam bir karşılığı yok. Farkındalık desem değil, bilinçli farkındalık desem, o da değil. O yüzden bu konuda uzman kişiler kavramı Türkçeleştirme sevdasından vazgeçmişler. Bence siz de öyle yapın, Türkçemizde yeni bir kelimeymiş gibi, kelimenin anlamına çok da takılmadan, onu tercüme etmeye çalışmadan açıklıkla, nazikçe kabul edin.

Gelelim ikinci engele, mindfulness tanımına… Mindfulness’ı maalesef tek bir cümle ile tanımlamak da yetersiz kalıyor. “Bir meditasyon biçimi” desem değil, ya da “yargısız gözlemlemek” desem çok eksik, çünkü mindfulness’ı basite indirgemek büyük resimde pek çok şeyi kaçırdığımızın göstergesi. Mindfulness bir öğreti, temel 2500 yıl öncesinde Hindistan’a dayanıyor. Ama onlar buna “Vipassana” diyorlarmış ki bu da “Açık görü” anlamına geliyor. Bu kavramı ilk araştırmaya başlayıp ortaya çıkaran kişi ise Jon Kabat-Zinn.


Jon Kabat-Zinn’in tanımına göre mindfulness “Farkında olarak (bilerek), anda kalarak, yargısızca dikkatini vermektir.” Mindfulness Modern olarak biz şöyle tanımladık: İçinizde ve dışınızda olan biteni tarafsız ve nazik bir tavır ile gözlemleyebilmek”. Buna şimdiki zaman farkındalığı da diyebiliriz. Her iki tanımda da aslında mindfulness temellerini oluşturan üç kavram var, bu kavramlar mindfulness öğretisinin üç temel sütunudur: Niyet, dikkat ve tavır. Daha mindfulness tanımını anlamadan kavramlara mı geldik diyeceksiniz, haklısınız, ama bu üç sütunu anlatmadan yapacağım tanım muhtemelen hiçbir şey ifade etmeyecek.


Şöyle yapalım, başınızı ekrandan kaldırın ve etrafınıza bakın, çevrenizdeki objeleri görün, bunlardan biri mutlaka daha çok hoşunuza gidecektir. Bu objeye bakmak size haz verecektir. Sadece 1-2 dakika bu objeye bakın, renklerini, şeklini formunu, üzerinde bulunduğu zeminin üzerine yansıyan gölgesine dikkatlice, yargısızca bakın. Belki bugüne kadar hiç fark etmediğiniz bir şey göreceksiniz, görmeyebilirsiniz de. Obje yanınızdaysa objeyi elinize alabilir, dokunabilirsiniz. Nasıl bir his? Sert mi yumuşak mı? Sıcak mı soğuk mu? Buradaki amacımız sadece şimdiki zamanda, dikkatimizi o objeye yönlendirerek nazikçe gözlemlemek. Bu objeye bakarken, dokunurken zihninize farklı düşünceler gelebilir. Bu doğaldır. Zihninizin farklı düşüncelerle meşgul olduğunu fark ettiğinizde nazikçe dikkatinizi nazikçe objeye geri getirin. Sadece o anda dikkatinizi objeye yönlendirin.


Tebrikler! Niyet, dikkat ve tavır temelleri üzerinde minik bir mindfulness egzersizi yaptınız! Dikkatiniz o anda ve objedeydi, niyetiniz görmek üzerine açıktı, tavrınız ise nazik ve yargısızdı.

Şu size de oluyordur mutlaka, arkadaşınızla sohbet ederken asıl konuşmak istediğiniz konuların arasına pek çok başka konu girer ve siz bir bakarsınız konuşmaya başladığınız konudan çok farklı bir yerdesiniz. Bu doğaldır çünkü zihnimiz gezinir. Bir konunun içinden başka konulara basit çağrışımlarla atlarsınız, bu arkadaşınız için de geçerlidir. Ya da araç kullanırken sabah işe nasıl gittiğinizi hatırlamazsınız bile, siz oto pilotta aracı kullanırken bir bakmışsınız gideceğiniz yere varmışsınız bile. İşte siz aracı kullanırken ya da arkadaşınızla konuşmanızda zihninizin yaptığı gezinmektir ve zihnimiz sürekli gezinir, size bir şeyler anlatır. Ben zihnimi sürekli konuşan bir teyzeye benzetiyorum. Bu teyzeyi hep dinliyor olmak oldukça yorucu ve işin kötüsü bazen o teyzenin söyledikleri çok da doğru olmayabiliyor. Mindfulness burada da devreye giriyor. Zihnimden geçenlerin farkında olarak, her söylediğine tepki vermemeyi seçiyorum. Zihnimdeki düşünceleri nazikçe gözlemleyip iyiyi ve iyi olmayanı nazikçe ayırt ediyorum. Zihnimden geçenler her zaman şimdiki anla ilgili olmayabilir, buna da özen gösteriyorum. Bir konuyu konuşurken, arkadaşımın anlattıklarından koptuğumu fark ettiğim anda nazikçe dikkatimi geri çağırıp ana dönüyorum.




Mindfulness pratikleri tepkisel olmamak için zihnimizi eğitiyor. Gözlemleyerek deneyimimizin tek bir noktaya odaklı kalmaması için bütünü görmek konusunda bize yol açıyor. Dikkati kontrol etme gücümüzü arttırarak, gerektiğinde açık algı yaratarak iyi halleri diğerlerinden ayırt edebilme yetimizi geliştiriyor. Yani kısacası bütünü görerek, dikkati istediğimiz yönde tutarak yargısızca durumu görmemizdeki netliğimizi arttırıyor.


Mindfulness pratiğine dair pek çok araştırma var günümüzde ve bu araştırmaların sayıları da her gün artıyor. Hepsinin ortak bulgusu mindfulness’ın sağlığımız ve yaşam kalitemiz üzerinde olumlu etkileri olduğu yönünde. Siz de mindfulness pratiğini uygulayabilmek istemez misiniz? Mindfulness uygulama becerisi hepimizde var ancak egzersizlerimizi düzenli olarak yapıyor olmamız bu beceriyi geliştirebilmek için olmazsa olmaz. Nasıl ki bedenimizi zinde tutup kaslarımızı çalıştırmak için spor yapıyorsak, zihnimizin bu pratiğe alışıp gelişmesi için düzenli olarak mindfulness egzersizlerimizi yapmalıyız. Çok değil kendinize ayıracağınız 5’er dakika ile başladığınız egzersizler bile fark yaratacaktır.


Bir sonraki yazımda sizinle günlük hayatta uygulayabileceğiniz küçük mindfulness egzersiz önerilerim olacak. Beni izlemeye devam edin!

 
 
 

コメント


bottom of page